Deprem Yazıları Sanal Müzesi


Hiçbirşey Eskisi Gibi Olmayacak
 
Depremle birlikte yaşamak


En seksi erkek Işıkara'nın (aynı zamanda da profesör veya doçent ama aklımda sadece bu ünvan kalmış) yaptığı "İstanbul'da yeni bir deprem bekliyorum" seklindeki açıklaması İstanbulluları korkuttu. Ancak bu açıklamadan daha korkuncu Işıkara'nın basın toplantısına bavuluyla katılmasıydı.

Her ne kadar 68 kaçkını Şener Üşenmezsoy ve Aykut Barka "İstanbul'un fay hattı sahil yolunda denize uçan bir kamyon tarafından kırıldı. İstanbul'da büyük bir deprem olmaz artık" deseler de bir deprem beklendiği muhakkak.

Depremle birlikte yaşama rehberi
1- Depremi kafanıza takmayın. Depremi üc saniye önce haber veren sistemler cok yakında piyasaya çıkacak. Üç saniyede ne olur demeyin. Kelime - i sahadet getiremezseniz bile sıkı bir "hassittir" deme şansınız var...
2- Binanızın depreme dayanıklı olup olmadığını test etmek için aylarca sıra beklemenize gerek yok. Boş dairelerden birini yeni evli bir çifte verin. Yıkılmadıysa sorun yok demektir.
3- Yanınızda içinde çadır ve uyku tulumlarının bulunduğu bir sırt çantası bulundurun ve bu çantayı gittiğiniz her yere götürün. Sinemaya gittiğinizde sırt çantasını mutlaka sırtınızdan indirin... Yoksa 6.5 şiddetinde sopa yersiniz.
4- Depremin sizi nerede yakalayacağı belli olmaz. Bu yüzden fındıktan ve aganigi naganigiden uzak durun.
5- Hayvanların depremi önceden farkettiği gerceğini unutmayın. Erkekseniz Panter Emel'le, kadınsanız ormanlar kralı Tarzan'la yapacaginiz evlilikler sizi deprem tehlikesinden koruyacaktır. Sokak köpeklerinin itlafina yeşil ışık yakan Hıncal Abi (Uluç) ile evlenenlerin ise hiç şansı yok. Geçen gün bir sokak köpeğiyle konuşuyordum, "Abicim depremi önceden anlasam bile ona haber vermem. Zaten öbür ayağı da kaşınıyormuş, gider doğrudan ısırırım" dedi.
6- Psikolojik olarak kendinizi ayakta tutmak zorundasınız. Bol bol müzik dinleyin. İsviçreli bilim adamları Mahsun Kırmızıgül'ün "Yıkılmadım Ayaktayım" şarkısını tavsiye ediyorlar.
7- Deprem anında kolunuz bacağınız kırıldıysa sakın hastaneye gitmeyin. Kırıkçı ve çıkıkçılar daha güvenlidir. Unutmayin ki, depremlerde ve artci şoklarda en önce yıkılan yerler hastaneler. (Allah hastaneye duşurmesin lafinin kaynagi da boylece belli olmuş oldu...)
8- Deprem anında işyerindeyseniz mutlu olun. Ve Tanri'dan bina yikilmadan once patronunuzun başından aşağıya murekkebi boca edecek kadar bir zaman vermesine dua edin.
9- İstatistiklere göre deprem çocuklara daha az hasar veriyor. Bu yuzden yaşınızı küçültün veya çocuk ruhlu olmayı deneyin...
10- Göçük altında kaldığnızda size "İyi misin?" diye seslenenlere "İyiyim, depremle birlikte yaşamaya alışıyorum. İsterseniz büyüklerimizi de çağırın. Gelip ayaklarını bu kolonun altına soksunlar. Onlar da depremle yaşamaya alışsınlar benim gibi" cevabını verin.
Sonuç
Ben bütün bu dediklerimi yaptim ve deprem korkusunu yendim... Tabii deprem korkusunu yenmemde su anda İsveç'te yaşıyor olmamın da katkısı var sanıyorum.

Bill Clinton'ın tost - iti
* Deprem bölgesi ziyaret edilecek ve vatandaşlara moral verilecek. Daha da olmazsa Monika Levinski bu bölgelere gönderilecek.
* Koruma tedbirlerim artırılacak. Tuvaletteki koruma sayısı 25'ten 15'e indirilecek. Yoksa dişlerimi firçalayamıyorum.
* Kizim Celsi Kahramanmaraşlı Musa'dan uzak tutulacak
* Bülent Ecevit her şeyi unutuyormuş. 1000 dolar borç istenecek.


Geri

Ada-Net